| Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
mgg tecrübeli üye
Mesaj Sayısı : 284 ruh hali : Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri C.tesi Ekim 11, 2008 10:57 am | |
| Ataol Behramoğlu'nun Hayatı (1942 - )
Günümüz şairlerinden Ataol Behramoğlu.
Çatalca'da doğdu, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. İstanbul şehir Tiyatroları'nda dramaturg olarak görev aldı. Bir süre İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği’nde yaşadı.
İlk şiiri 1960 yılında Varlık dergisinde yayımlandı. şiir ve edebiyatta bir ekol yaratmak amacıyla önce Yeni Gerçek adlı edebiyat dergisini, ardından ismet Özel ile birlikte Halkın Dostları dergisini kurdu. Daha sonra kardeşi Nihat Behram ile Militan adlı sanat dergisini çıkardı.
Bu dergilerde birçok yazar ve şairin tanıtılmasına önayak oldu.
Asya Afrika Yazarlar Birliği Lotus Ödülü'nü 1981 yılında kazandı. Son yüzyıl Büyük Türk şiiri Antolojisi’ni (1988) hazırladı. Rus edebiyatından birçok eseri Türkçe’ye kazandırdı.
ESERLERİ:
Bir Ermeni General (1965), Bir Gün Mutlaka (1970), Yolculuk, Özlem, Cesaret ve Kavga Şiirleri (1974), Ne Yağmur Ne Şiirler (1960), Kuşatmada (1978), Mustafa Suphi Destanı (1979), Dörtlükler (1980, ilavelerle yeniden basım 1983), Şiirler (1959-1982), İyi bir Yurttaş Aranıyor (1983), Kızıma Mektuplar (1987), Eski Nisan (1987), Türkiye Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum (1985), Bebeklerin Ulusu Yok (1988), Sevgilimsin (1993).
Düzyazı Kitapları:
Yaşayan Bir Şiir (1986), iki Ateş Arasında (1989), Melankolik Gözyaşları (1990), Nazım’a Bir Güz Çelengi (1990), Şiirin Dili-Ana Dil (1995).
Antolojileri:
Son Yüzyıl Büyük Türk Şiiri Antolojisi (1988), Dünya Şiiri Antolojisi (1997).
Çocuk Kitabı:
Yiğitler Yiğidi ve Uçan At Masalı (1990).
Diğer Kitapları:
Aziz Nesin’li Fotoğraflar (1995), Başka Gökler Altında (1996), Kardeş Türküler (1981), Lozan (1992), Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar (1995), Şiirin Kanadında Mektuplar (1997). | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:59 pm | |
| BEYAZ, İPEK GİBİ YAĞDI KAR
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Düşmanlarımız dışında
Düşmanlarımız çünkü
Sevgiyi yok ettikleri için
Düşmanımız oldular-
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
Uzaktaki şehir
Uykuya dalmıştır şimdi.
Düşündüm bir bir
Kardeşlerimin ne yaptıklarını
Nihat
Uyumuyor olmalı.
-Nefis bir şarkı
Söylüyor yandaki odadaki kız
Bir Rus
Halk şarkısı.
Ve şimdi koroyla
Başladılar-
Nihat düşünüyordur
Karanlıkta.
-Sanırım
Bir saatten sonra
Hapishanede
Dışardan söndürüyorlar ışıkları-
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kelebek adımlarıyla
Geçip gitti karın üzerinden.
İnsanlar kendi şarkılarını
Kendi hayallerini taşıyorlar.
Çağdaş şarkılar
Gerekli onlara
Hem Hayatlarının
Derinliklerinden söz eden
Gerçekleştirilmiş
Gerçekleştirilmemiş duygularından,
Hem
Kavgayı ateşleyen
Somut
Anlaşılır
Akıllı şarkılar.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Acılarla dolu bu dünyaya.
İnsafsızlık
Vahşet
Hala güçlü
Ve hala iktidarda.
İnsanlar
Ölüyorlar.
Gepgenç
Sımsıcak
Ölüyorlar
Sanki
Ölmüyorlarmış gibi.
Bir yandan sürüp gidiyor-
Hayat;
Bir yanda tel örgüler
Parmaklıklar.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Yağdı kirpiklerine bir kızın
Yağdı mavi bir nehre
Saçlarıma yağdı
Otobüslere
Ağaçlara
Evlere.
İçimden okşadım onu.
Kelebek adımlarını
Yanımdan geçen kızın.
Herhangi bir kız
Hayalleri olan.
İstedim ki
Daha güzel
Olsun şu dünya.
İstedim ki
Beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Bitsin artık
Bu sürüp giden alçaklıklar.
Bir bebek
Ölüm tehdidi altında yaşamasın
Beşiğinde.
Ve paramparça olmasın
Sımsıcak
Capcanlı
Yaşayıp giderken insanlar.
Bırakın, beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Hayallerimiz olsun.
Yaşayalım
Özgür
Güzel
Düşünceli.
Anlatalım
Düşündüklerimizi birbirimize.
Sevinç egemen olsun her yerde
İnsanca
Bir kaygı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar. | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:00 am | |
| AŞK İKİ KİŞİLİKTİR
Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaktadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir
Avutmaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir. | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:00 am | |
| BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır
Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:00 am | |
| BELLUM OMNIUM CANTRA OMNES
"İnsan insanın
Kurdudur" diyor
Bir düşünür
Ve ekliyor:
"Bellum omnium cantra omnes"
Yani
Yatkındır savaşa
Birbiriyle herkes...
Şu sonuç çıkar
Bu saptamadan:
Doğası gereği
Savaşçıdır insan...
Doğruluk payı
Var mı bu görüşte?
Yanlışlık var mı?
Varsa nerde?...
İnsan insanın
Kurduydu belki
Gerçek kurttan
Yokken farkı...
Onu kurttan
Ayıran özellik
Akıl olmalı
Ve üretkenlik
Ürününü
Emeğinin
Alırsan, sevinçle
Dolar yüreğin
Ve hele ortak bir
Yaratıysa bu
Daha da büyür
Mutluluğu
Oturursun
Aynı sofraya
Emektaş olmanın
Mutluluğuyla
Şimdi sormak
Gerekir yeniden
İnsan insanın kurdu mu gerçekten?
İnsan insanın
Kurduydu belki
Gerçekten kurttan
Yokken farkı
Ama gelişen
Bir şey var onda
Sevgiye, iyiye
Doğruluğa
Yaratırken
Emeğiyle
Yaratır çünkü
Kendini de...
Soruyu yeniden
Ve şöyle sormalı:
Sevgiye, iyiye
Barışa kim karşı?
Emeğinin
Hakkını alan
Ne çıkar umar
Savaştan?
Dünyayı ortakça
Kardeşçe üreten
Ne yarar umar
Kötülükten?
Şimdi değiştirip
Bu kavramları
Yeniden ve şöyle
Söylemek olası:
Emekçi insan var, barıştan yana
Dünyayı kardeşçe yaratan, üreten..
Ve kurtlar - savaşta çıkarları...
Vurarak, kırarak, ezerek sömüren... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:01 am | |
| BEBEKLERİN ULUSU YOK
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerin tonu
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi
Babalar çıkarmayın onları akıldan
Analar koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan yıkımdan söz ederse biri
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin değil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
lk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:01 am | |
| BAHAR ŞİİRİ
Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini
Şu güzelim bulut gözlü buzağıyı
Duy böyle koşturan sevinci
Dinle nasıl telaş telaş çarpıyor
Toprak ananın kalbi
Şöyle yanıbaşıma çimenlere uzan
Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın
Baharın gençliğin ve aşkın
Türküsünü söyliyelim bir ağızdan | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:02 am | |
| O KADAR GÜZEL BİR YÜZDÜ Kİ..
O kadar güzel bir yüzdü ki
Gelip geçici olamazdı
Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma
Onunla hep
Bir uçurum kıyısında gibi seviştik
Kanatlanıp
Birbirimizin uçurumuna
Sevişmek bir şiir
Bir uçurum dengesidir
Yer çekiminin
Ve akıl çekiminin dışında | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:02 am | |
| NE ANLATIR YUNAN ŞARKILARI
Ne anlatır Yunan şarkıları
Geceye dair, aşka dair
Ne anlatır Yunan şarkıları
Hayatımıza dair
Ne anlatır Yunan şarkıları
İnsanı tepeden tırnağa saran bu hüzünle
Sanki hep anlatılmayan bir şey kalmıştır
İçimizi ne kadar döksek de
Ne anlatır Yunan şarkıları
Biten bir aşk mı, başlayan bir aşk mı
Bir kız mı, yüzünü hiç görmeyeceğimiz
Çayırlarına hiç uzanamayacağımız kırlar mı
Ne anlatır Yunan şarkıları
Bu sürekli, bu yumuşak ısrarla
Ne anlatır Yunan şarkıları
Yüreğimize işleyen tempolarla
Ne anlatır Yunan şarkıları
Sonsuzluğa güzelliğe, sonsuz barışa dair
Acılarla dolsak da ne kadar
Sımsıcak yaşamaya dair
Ne anlatır Yunan şarkıları
Bir gün birleşeceğini mi bütün şarkıların
Ne anlatır Yunan şarkıları
Bu kadar uzak...ve bu kadar yakın | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:02 am | |
| TOPRAĞA DÜŞEN
Ona "Haydi
Savaşa dediler
Başkaca birşey
Söylemediler
Aldılar köyünden
Davulla zurnayla
Geride üç çocuk
Bir eş ve bir ana
Eline bir silah
Tutuşturdular
Ve karşılaştı
Düşman ordular
Vurulup düştü
İlk çatışmada
Göğsünde bir oyuk
Üç delik alnında
"Ey bu topraklar için
Toprağa düşen"
Bir karış toprağın
Var mıydı yaşarken | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:03 am | |
| PARKTA RASTLADIĞIM ADAM
Parkta rastladığım adamın
Bir kolu kesikti bileğinden
Çiftçiymiş
Tekirdağ' ın köylüklerinden
Bir kızı veremden ölmüş
Bu şehri İstanbul' da
Karısı tutturmuş:
Kızımın mezarı nerde ben orda
Satmış savmış ihtiyarcık
Varını yoğunu
Feriköy' de bir evceğize
Sokmuşlar başcağızlarını
İkinci kız desen
Kibarca: Akıl hastası
Anaya babaya
Vermez bir rahat yüzü
Oğlanlardan büyüğü
Dört çocuklu bir şoför
Küçük oğlan
Bir tamirhanede ömür çürütür
Fayda yok anlayacağın
Ne oğlanlardan, ne kızlardan
Bir fabrikada iş bulmuş
Kaçak işçi çalıştıran
Kırk yılın köylüsü
Ne yapsın işçi olursa
Daha yılı dolmadan
Kaptırıvermiş elini çarka
Gerisi bilinen hikaye
Patrondan imdat görmez
Evde karı ağlar
Deli kız vermez rahat
Kendisine rastladığımda
Düşünüp duruyordu bir kanepede
Ben sordum o anlattı
Güzelim Tekirdağ şivesiyle... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:03 am | |
| YIKILMA SAKIN
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Kapatıldığın dört duvar arasında
Sağlıklı, genç bir adam olarak
Neler gelmez ki insanın aklına
Sevinçli, özgür günlere dair
Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
Onunla ilk kez öpüştüğün şehir
Acı, zehir zemberek bir hüzün
Kalbinden gırtlağına doğru yükselir
Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavganı
Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i
Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini
Karanlıkları yırtmak arzusuyla
Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri
Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
Bir kaçağa çay sunan kurt kadınlarının
Dağlar dilsizdir yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Ama bir devrimciyi haklı kılan
Biraz da acılardır unutma
Yıkılma sakın geçerken günler
Yaralayarak gençliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer. | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:04 am | |
| SANA SESLENMEK İÇİN
Gece sessizce başlıyor ve ırmağın-
Öte yakasına geçiyor atlılar.
Bir papatyanın acısını dinliyorum.
Gökyüzü gitgide genişliyor.
Islak yaprakların derin yeşilliği
Islak dağların uyandırdığı keder.
Kendime bir demet çiçek topluyorum
Öğretmenimin iliklediği göğsüm
Ne kadar genç
Ağzımda taptaze bir tütün kokusu
Ve taze ceviz kabuklarının kararttığı parmaklarımda
Bir ağız mızıkası.
Öğrendiğim ilk şarkılar
Yollar yollar yollar boyunca
Söylediğim ilk şarkılar
Sevgilim olan bütün kızlar
Siyah önlükleri ve
Kaçamak bakışlarıyla geçip gittiler
İlk fotoğraflarımdaki yakışıklı saçım...
Ey akşam, ey bir aşkın
Başlaması ve bitmesi
Ey turuncu akşam, bütün akşamların akşamı
Ey mor akşam, dudaklarım gibi moraran.
Gece evleri sardığında
Ve bahçeleri
Işıklar içinde kaçıp giden
Bir tavşan gibi yalnızım.
Yolun iki yanında kalan
Karanlık dağların ötesinde
Neler olup biter
Ve girdiğimiz uykulu kasabada
Lokantadaki uykulu cocuk
Olgun ışıklı lokantada
Olgun patatesler.
Bir adamın
Doğması ve ölmesi
Ve bazı işlemeler yapması hayatında
Bazı bağlardan
Üzüm toplaması
Bazı sinemalara gitmesi
Bazı kızları sevmesi
Ve ölesiye yalnızlık çekmesi
Bazı şehirlerde.
Ey akşam, turuncu ve mor akşam
Ey gökyüzü, ey benim
Gittikçe esmerleşen kalbim.
Şimdi beyaz bir kızın
Yanında olabilmek için
Bazı çılgınlıklar yapabilirim
Onu boynundan öpsem ve onunla
Dönyada olup bitenleri konuşsak
İngiliz birahanelerinde
Damalı kasketleri
Ve şaşılacak kadar yorgun yüzleriyle
Ve bütün emekçiler gibi
Çocuksu gözleri
Partal elleriyle oturan
İşçilerden konuşsak
Zencilerden konuşsak sonra
Gülünce bütün yüzleriyle gülen
Yakışıklı ve hazin
Zencilerden.
Gece dünyanın her yerinde
Geliyor ve her yerde
Aynı duygu uyanıyor kalbimizde.
Sen şimdi
Duvarına bir şiirimi asmışındır
Uyuyorsundur
Belki düşünüyorsundur
Sonuncu kattaki odandan
Yıldızlara bakarak.
Ve yıldızlar her zaman
Eski ve tanıdıktır.
Özellikle bir tren penceresinden bakıldığında.
İçimiz nedensiz bir hüzünle dolduğunda
Sırtüstü uzanıp toprağa
Baktığımız yıldızlar.
Bir harman yerinde ya da.
Düz bir damda.
Uzaktan
Bütün kürtçe türküler gibi
Yanık bir türkü gelirken
Sıcaktan bunalırken
Evler ve yollar;
Ve yaşlı kadınlar
Uyuklar gibi büzülüp minderlerine
Düşünürlerken eskisini
Olağanüstü günlerini
Gece sesizce başlıyor ve ırmağın
Öte yakasına geçiyor atlılar
Çalıların hışırtısını dinliyorum.
Sana seslenmek için
Yeni şiirler tasarlıyorum.. | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:04 am | |
| SENİ ELİNDEN TUTMUŞTUM
Seni elinden tutmuştum --- yaz geçiyordu
Yaz geçiyordu, biz geçiyorduk
Yazı elinden tutmuştuk
Birazdan geleceksin, bakışacağız
Bakışacağız, hem var hem yok gibi
Hem var hem yok gibi öpüşeceğiz
Aramızda söylenmemiş sözlerin uzaklığı
Aramızda yaşanmamış şeylerin uzaklığı
Yakın ayrılıkların sezgisi tenimizde
Hayat geçiyor biz geçiyorduk
Bir denizin üzgün kıyısında
Güz bir hastalık gibi ilerliyordu
Olgun ışığıyla güz
Ve biz yaklaşan ayrılıkların önünde
Kış duygularına bürünmüşüz
Dışardan ağlayışı geliyor çocuğumuzun | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:04 am | |
| GECE VAKTİ KİMDİR KAPIYI ÇALIP GELEN
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yitirdiğim bir mutluluk mu
Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
İçimde bağıran acılar mı
Serseri, başıboş bir rüzgar mı
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Ansızın çıkıp gelen bahar mı
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yüreğim mi,damarlarimda hışırdayan kan mı
Bağırarak bu kansız evlerin suratına
Bağırarak bu kansız sokakların suratına
Bağırarak bu kansız insanların suratına
Bağırarak yüreğimdeki kanı
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:05 am | |
| BU AŞK BURADA BİTER
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:05 am | |
| BİR KADINI BEKLEMEK
Bir kadının bana gelecek olması, bir rüzgarı geçerek
Bir şarkıyı geçerek, saçlarının uçuşunda
Bir kadının bana gelecek olması, bir ömür geçecek
Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığın
Bir akşamı geçecek
Belki de dağılan sesleri hüznün ve akşamın
belki de
Bir kadını geçecek
Bir kadını bekliyorum
Eteklerini ve saçlarını uçurarak gelecek | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:06 am | |
| BENİ BİR YAZA GÖMDÜLERDİ BİR ZAMAN
Beni bir yaza gömdülerdi bir zaman
Her yer olabilecek bir kuytulukta
Bir kadın vardı bir balkonda
Sesinde yaralı bir gül olan
Hayat ve mevsimler aynı şeydi
Uyku kadar derin bir suda boğulurken
İlkbahar kekeleyerek geldi
Kırık çocuk gülüşlerinden
Deniz oracıktaydı ve buğusu
Eriyorken havada sesler
Herşeyin bir büyü oluşturduğu
Gizemli kokular ve gülüşler
Beni bir yaza gömdülerdi bir zaman
Annem olan bir sessizlikte
Belki de onun kalbidir açan
Derin bir gülün içinde | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:06 am | |
| EYLÜL SABAHININ SERİNLİĞİ
eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Ciğerlerime dolduruyorum
Sessizlik ve serinlik
Birleşiyor
Yıkanmış güvercinler
Ve çok uzakta bir tren sesi
Her zaman yeniden başlamak duygusu
Doğuyor içimde
Her uyanışımda
Düşmanlarımı bağışlıyorum
Daha çok seviyorum dostlarımı
Her uyanışımda
Eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Yüreğime dolduruyorum | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:07 am | |
| BU YANGIN YERİNDE
Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek
Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak
Yalanla kirli havada
Güçlükle soluk alarak
Savunmak gerçeği, çoğu kez
Yalnızlığını bilerek
Korkağı, döneği, suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak
Toplanıyor ölü arkadaşlar
Her biri bir yerden gelerek
Kiminin boynunda ilmeği
Kimi kanını silerek
Kucaklıyor beni Metin Altıok
"Aldırma" diyor gülerek
"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde
Yaşamak, insan kalarak" | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:07 am | |
| BİR SABAH TANIDIK BİR ŞEHRE GİRERKEN
Bir sabah tanıdık bir şehre girerken
Sıcak ve dost şeyler düşünür insan
Tanıdık bir yatak bekler sizi
Bir çocuk yüzü gülümser anılardan
Dost şehirler, sevgili, anne şehirler
Nice anılar, nice mutluluklar yaşadım her birinizde
Delikanlı bir sevinçle sokaklarınızdan geçtiğim oldu
Kederli günlerim oldu aklımı yitiresiye
Sonsuz kareli bir film gibi
Yaşamım geçiyor belleğimden
Tekrar etmek duygusu
Her şeyi yeniden, yeniden...
Bir sabah tanıdık bir şehre girerken
Hüzünlü, tuhaf şeyler düşünür insan
Sadece o şehrin değil
Kendisinin de değiştiği duygusundan... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:08 am | |
| AĞUSTOS KONUĞU
Odama bir an giren uçucu bir böcek
-Arıdan irice, kanatları renkli-
Dolaştı bir süre, vızıldamadan.
Sonra bulup yolunu pencerenin
Çıkıp gitti
Bir öykü çeviriyordum Çehov'dan
Masamda bira bardağı
-Odam, kitaplarım,olağan dünyam-
Tül perdede ağustos ışınları
Tanık oldu yaşamıma
Bu uçucu böcek, sadece bir an
Çıkıp gitti sonra
Tıpkı yaşamıma bir an katılan
Sonra yitip giden bir sevgili gibi | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:08 am | |
| BİR ŞEHİT KIZINA
Güzelim, sevdiğim, çocuğum, gülüm
Bir şehit kızısın sen.
Acılı, buruk bir türkü gibisin
Bu acımasız günlerin içinden
Tuhaf bir sıkıntıyla daralır şimdi
Küçücük, kuş kanadı yüreğin:
'Babam nerede, niye gelmiyor
Babama küstüm ben anneciğim...'
Baban artık hiç olmayacak yavrum
Sana çocuğum diyemeyecek bir daha
Güçlü, baba kucağının sıcaklığını
Duyamayacaksın minik vücudunda
Baban yiğit bir oğluydu halkının
Onun için öldürdüler
Sana halkımızdan armağan olsun
Getirdiğim kırmızı güller
Yıllar geçecek, alışacaksın
Bir ince sızı kalacak ondan,
Senin gözlerin gibi ışıltılı
Çiçekler fışkıracak babanın mezarından
Ve tıpkı serpilen bir çiçek gibi
Gelişip ışırken bilincin gitgide
Babanı yeniden kavrayacaksın
Baban yeniden doğacak seninle
Güzelim, sevdiğim, çocuğum, gülüm
Bir şehit kızısın sen
Acılı, buruk bir türkü gibisin
Bu acımasız günlerin içinden | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:09 am | |
| BİR ERMENİ GENERAL
Usanıp sevişmekten bir ermeni general
Atıvermiş kendini senmişel kulesinden
Bir çocuk ki öperken uzanır annesinden
O çocuğu boynundan asıvermeli derhal
Çünkü sığmıyor çocuk koskocaman adama
Çünkü tuhaftır biraz, çocuk olmak eskiden
Sahi, civcivler vardı-bazen anlatır annem
Ne güzel bükermişim boyunlarını ama
Ve ben o dar büyücü -upuzun kara şapkam
Yeniden doğururken alışkın bir tavşanı
Kendime iğretiyim-yani bir kasabalı
Yani her direnişi çağda kızla sonlanan
En yeni senaryoda en eski esas oğlan
Bir ermeni general -yakası madalyalı | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri Perş. Ekim 23, 2008 12:09 am | |
| HÜZÜNLÜ PAZAR
Hüzünlü pazar, beyaz meleklerin ilahiler söylediği
Aşkın güzelce yıkandığı, sımsıkı kefenlendiği
Yaz geçmiş, gelip çatmış bağbozumu vakti
Genç kızların mutluluğu bir mevsim daha ertelediği
Hüzünlü pazar, geçmiş pazarların anısıyla kavuniçi
Çocukların hep kursaklarında kalan sevinci | |
|
| |
| Ataol Behramoğlu Hayatı Ve Eserleri | |
|