Sensizken odam buz gibi, pencere buğulu...Kapkaranlık, zifiri bir yalnızlık hakim yüreğimin derinlerinde.
Adını okuyorum defterlerimin her sayfasında.
Seninle olmak ulaşılması imkansız bir rüya oldu şimdi, halbuki ben çok mutluydum o rüyanın içinde kaybolmaktan
neden uyandırdın beni? Neden yoksun? Asla bırakmam demiştin, seninleyim benimlesin demiştin. Oysa sen yoksun...
Peki sen yoksan ben neden varım?
Ara sıra dalıyorum derin hayallere garip bir tebessümle seni hatırlıyorum sonra yine her şey uçup gidiyor, gözden
kayboluyor bir anda. Bir zamanlar masal gibi olan şeyler şimdi sadece bir hayalden ibaret. Yoruluyorum, gelmeyeceğini
düşündükçe, bana sadece uzaktan ve boş gözlerle bakacağını düşündükçe yoruluyorum. Bu beden daha fazla dayanamıyor
sensizliği taşımaya, daha fazla özleyemiyor, daha fazla ağlayamıyor bu gözler. Üşüyorum yokluğunu düşündükçe. Manasız
gözlerle arıyorum adını, yürüdüğün yollarda yürüyorum, sevdiğin şarkıları dinliyorum ağlayarak. Ama hiçbir şey seni geri
getirmiyor, hiçbir acı senin yokluğun kadar acıtmıyor canımı...
alıntı