| Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:29 pm | |
| Yılmaz Erdoğan'ın Hayatı (1968 - ....) Tiyatro, dizi ve film senaryosu, dans gösterisi, hikâye ve şiir yazarı olan Yılmaz Erdoğan, 1967 yılında “her şeyin bittiği yerde başlayan şehir” olarak tarif ettiği Hakkari'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni kazandı fakat ağır basan tiyatro tutkusu eğitimini yarıda bırakmasına neden oldu. Tiyatroya 1987 yılında Ferhan Şensoy'un "Nöbetçi Tiyatrosu"nda amatör yazar ve oyuncu olarak başladı. Ardından da Levent Kırca'nın "Olacak O Kadar" adlı televizyon programında başyazar olarak görev yaptı. TRT'de yayınlanan "Umut Taksi" adlı diziyi yazıp bu dizide oyuncu olarak rol alan Erdoğan, daha sonra Türkiye'nin en büyük oyuncu kadrosuna sahip olan "Gereği Düşünüldü" isimli oyunu yazdı. Türk sanatseverler tarafından çok beğenilen oyun dört yıl kapalı gişe oynadı. Bu oyundan sonra tiyatro çalışmalarına Yasemin Yalçın Tiyatrosu'nda başlayan sanatçı, "Haşlama Taşlama" ve yine bu tiyatroda 5 yıl sahnelenen "Kadınlık Bizde Kalsın" adlı oyunları yazdı. Yılmaz Erdoğan tiyatro yaşamına bundan sonra ortağı Necati Akpınar ile birlikte kurduğu Beşiktaş Kültür Merkezi'nde devam etti. Burada yine başrollerini Demet Akbağ ile paylaştığı "Bir Demet Tiyatro" adlı diziyi yazdı. Dizide “Mükremin Abi” tiplemesiyle de izleyenlerin beğenisini topladı. Yine kendisinin yazdığı "Otogargara" adlı oyun “Gereği Düşünüldü” adlı oyun gibi tiyatro severlerin yoğun ilgisiyle dört yıl kapalı gişe oynadı. Bu arada sanatçının kendisinin yazıp oynadığı tek kişilik "Cebimdeki Kelimeler" adlı oyunu Beşiktaş Kültür Merkezi'nde sahnelendi. Oyun yazarlığının yanı sıra şair yönüyle de bilinen Erdoğan, "Kayıp Kentin Yakışıklısı” adlı ilk şiir kasetini müzikseverlerin beğenisine sundu. Bu albüm; Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı 17 şiirden ve bu şiirlere eşlik eden Metin Kalender, Nizamettin Ariç ve Ali Aykaç'ın bestelediği ezgilerden oluşuyor. Şair'in albümdeki şiirleri aşkı, sevdayı, korkuyu ve çocukluğunu geride bırakışını anlatıyor. Ayrıca sanatçının albümündeki şiirlere Türk Sanat Müziği'nden örnekler, türküler, etnik müzikler gibi geniş bir müzik yelpazesi eşlik ediyor ve albümde sanatçının kendi sesinden kısa bir türkü de bulunuyor. Başarılı sanatçı, albüm çalışmasının ardından, 2001 yılına gelindiğinde; o güne dek en çok izlenme başarısı göstermiş olan Vizontele isimli sinema filmine yönetmen, senarist ve oyuncu olarak imzasını attı. 1970’lerin başlarında Van-Gevas’ta geçen filmin ana konusu bu yöreye vizontelenin (televizyonun) ilk defa gelişi üzerine kurulmuş. Reklam filmlerinde de oynayan sanatçı, Broadway’da sahnelenmek üzere hazırlanan “Sultans of the Dance” isimli gösteriye de senarist ve süpervizör olarak imzasını attı. TİYATRO OYUNLARI: Kanuni Sultan Süleyman ve Rambo, Kadınlık Bizde Kalsın, Otogargara, Cebimde Kelimeler, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü, Bana Bir Şeyhler Oluyor. KİTAPLARI: Hüzünbaz Sevişmeler, Kadınlık Bizde Kalsın, Kayıp Şehrin Yakışıklısı, Haybeden Gerçek Üstü Konuşmalar, Anladım TELEVİZYON DİZİLERİ: Bir Demet Tiyatro SİNEMA FİLMLERİ: Vizontele ŞİİRLERİ yaşayabilme ihtimalialkol ikindisi başkalaşan aşk çöl daha iyi hepsi bu kayıp kentin yakışıklısı sana bakmak son durak sevmekden gidince
En son Admin tarafından Paz Kas. 09, 2008 2:16 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:30 pm | |
| ACABA?
aşkları da devralır mı
kalp nakli yaptıranlar? | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:31 pm | |
| ALKOL İKİNDİSİ
biz ne zaman içsek
köfte geç gelir
ve oturur muhabbetin terkisine
çıplak bir efkar sözcüğü
biz ne zaman içsek
sabah akar meyhanecinin cebine
günde kaç kez öpüşür ki
akrep ile yelkovan
biz ne zaman içsek
iç değilizdir aslında
dışımızda bronz bir
akşam sözcüğü
çırıl bir
efkar sözcüğü
üften püften bir kar beklentisi
delikanlı kıvamında
sevda değilse de
tabansız sevişmelerdeki
el değmemiş pişmanlık
biz ne zaman içsek
iç değilizdir aslında
bu alkol ikindisi şiirde
şimdi burada
açılsaydın
adımın baş harfi gibi
belki ağustos kokardı ağustos
sen...
fikrini ipotek etmiş kiralık sevdalara
seninle boyuna sevilmiş sen
yalanı sevdasından büyük sen
bir bil sen.!
biz ne zaman içsek
seni düşünüyoruz
genzimizde göl göz
yaşları...
biz ne zaman içsek
iç değilizdir aslında...
dışımızda bronz bir izmir akşamı.! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:31 pm | |
| ANLADIM
anladım
sabahları açılır
esnaf çarşıları yeminle
"bedreddinim bir ağaca asılır"
anladım
en büyük yalan yemindir
edilir sabahları
gecesini hatırlamayan esnafların
tüm merasimleri gömdüm
ömrümün reklam amaçlı takvimlerine
anladım
kimse üzgün değildi
bayraklar yarıya indiğinde
bir tek el isteyen
yordam ve özür dileyen
anladım
herkese kötü şeyler hatırlatan yüzüm
evet yüzümdü
her görüşmeye taşıdığım
kandırılmaya gönüllü bir gönülle
az sütlü neskafelere sigaralar iliştirdim
göz gördüm başka açılara ayarlı
uzun bir yüz gördüm
meğer filmin sonu diye ayarsız
fin yazardı se end zamanında
bir zamanlar
fransızlar hep fransız kalacaklar
sabah sinemasında pazarları
aklımı alıp doğduğum evin
müze olma isteğine saklayacaklar
ama kavaklar büyüyecek
herkesten gizli boyatmak
bir kavağın becereceği iştir ancak
anladım ki ağaçlar
toprağa acı verdikçe büyüyorlar
her pazartesi and içip
cumaları marşa basan
camiler dolusu yemin edip
taburlarca yalan söyleyen
bu toprakta bu ağaç
kuruyacaktır elbet
anladım
kimseye acı vermeden
büyünmüyor
namusum ve şerefim ve
çocukluğumun üzerine beton dökerim ki
tüfek filan değil
çimento icat edildi de
bozuldu mertliğin mimarisi
esrarlı bir ülkeye göçtü sabrin taş ustaları
anladım
altı dükkan olsun istiyor evinin
ve ağlamaklı bulmuyor apartımanları
benim taş ustamın karısı
ve her yerde
şube açmak istiyor
iskender kebabını icat eden
büyük iskender’in çocukları
ki gölge filan etmez
yoğurtlu bir ziyafet çekerdi
diyojen’le karşılaşsaydı.
anladım
bursalı iskender’in
romalı arkadaşından daha çoktur
uygarlığa katkısı
oysa
bu satırlarla üstünü örten ben
kelimelerle sargı bezi ve
melhem yapan
ozanlığı en çok kendini üzen ben
anladım
sadece öğlenleri açarım yaramı
ve hiçbir yerde şubesi olmaz
bu kanamalı hastanın
anladım. | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:32 pm | |
| AŞK HAYATI
sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı, canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
"bir insanı sevmekle başlıyordu her şey"
ve boşanmak için
en az iki şahit gerekiyordu! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:32 pm | |
| BAŞKALAŞAN AŞK
adını anmak güzeldi
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
adını anmak...
yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
biraz gülünç, biraz sitemkar...
güzeldi...
adının türkçedeki yankısı özeldi...
seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
sülalesi kandilli yoğurtçunun mekanında...
denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....
güzeldi..
ipe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...
Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
cümlelerimiz öznesiz... umursayan yok
Kanlıca'daki yoğurdu...
ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:32 pm | |
| BEYOĞLU'NDAN DOLMABAHÇE'YE TAŞINAN BİR ARALIK AKŞAMI
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe da çay tadında....
Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
yüreği takvim yokuşlarında...
Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
içime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe
seyrediyorum...
Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
... Soğuğun ve karanlığın vehameti!
Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler,
yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar
bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
büyük geliyor artık hayat!
Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:
Bende sana yetecek kadar ben kalmadı... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:33 pm | |
| BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL
bizi bilirsin
avuçla su içmeyi
marifet biliriz,
yenilmeyi bir de
kendi sahamızda...
bizi bilirsin
saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz.
limonla!
tespih yaparız,
düş kırıklarından...
bizi bilirsin
ağzının içinde oturmak isteriz.
ve rutubetin en yakıştığı yer biliriz
ağzını...
bizi bilirsin,
yaşamak biliriz,
vademiz dolduğunda
avuçlarına gömülmeyi... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:33 pm | |
| BÜYÜYORUM
büyüdükçe,
sentetik zamanlara
kangren ayaklar bastım,
izi kaldı
ömrümün...
kara çaldılar yüzüme
bütün kara parçalarında
elbette
"afrika dahil"
parça başı çalışan
kiralık katildi zaman
gülüşüm sivas yangını
ağlarsam kızma...
ölmek bile
yakışıyor bazı adama... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:33 pm | |
| CEMRE
gözüme ilişti gözün
içimde infilak saati!
yasak baktın nikotin sıcaklığıma,
bir sigara daha yaklaşıyor bahar...
ellerin yanında değil,
gemiler kalkıyor avuçlarından
bütün limanlara bir telaş,
yaklaşıyor bahar...
deniz altında bir zindan düşü,
ayıp sarılmalar, lanetli öpücükler
bilinmez bir nemrut esrarı
arkadaş dağlar gibi korkusuz korkular...
kekikler yeşeriyor
yaklaşıyor bahar
bir deliliğin eşiğinde
amansız mekansız
sofrasız
yani aç, ilaçsız
ve
hiçbir şiirin eskitemediği
gözlerin,
gözlerimin önünde
el pençe divan...
bahar damarı çatladı toprağın
bir nefes daha yaklaşıyor bahar.! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:34 pm | |
| ÇÖL DAHA İYİ !
çöle kıyısı olan kentlerin
limanları sıkıcı olur
kuş uçar gemi geçmez,
kervan zaman içinde.
böyle kentlerde insan
fırtına gibi sever,
sevdiği için ağlamayı.
hangi türküde sevmekten bahsedilse
ben hicaz olurum
elimi ıslatır elinin teri
ziyan olurum
seni sevmekle ıslanır akşam sefalarım
hangi türküde sevmekten bahsedilse
bu çölde ben
"şair burada yaşadığı kenti çöle benzetiyor"da
bahsedilen şair olurum! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:35 pm | |
| GÜLÜŞÜN
gülüşünde bir mana var
saklayamazsın
sarılışında ne düşler
ne düşükler
sakınamazsın
aynı yolları,
kimsesiz mekanları
birlikte özleme hasreti...
yalnızlığımın dert ortağı gastrit...
gülüşünde bir mana var
saklayamazsın
bütün iç savaşlarda
rehin alındı bu yürek
kandıramazsın
hangi çekilişin
büyük ikramiyesi bu,
en uzak sevişmelerin
yeni yetme utancı
lakin aşk
biraz da utanmaktır yaşamaktan...
sakınamazsın...
yeni yetmelik işine gelince
o zaten hepimizin gizli öznesi
Türkçe'de var
bazı dillerde yok
gülüşünde bir mana var
saklayamazsın
kime niyet kime felaket bu aşk
anlayamazsın
ödümüz patlıyor acı çekmekten
oysa
biraz da acıdır
aşkın mayası...
kaçınamazsın...
gülüşündeki manayı saklayamazsın
tutunacak verimiz yok
resmi tutanaklarda
gülüşünde bin yıllık hasret var
saklayamazsın
bu yazık karşılaşmanın
alnımıza çakılıyor anafikri :
aşka cesaretimiz yoksa
başka zaman görüşürüz! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:35 pm | |
| HEPSİ BU
değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey:
bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlamak
şimdi ölüm bile yetmiyor
acılarımızı tartmaya
dostlar
alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhaba'yı bıçaklar gibi artık
selamlaşmalar
değişen ben değilim
dönüşen savaş
artık zaman bile yetmiyor
yaşadığımızı sanmaya
yine de ışıklar bu kenti
güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...
geceler...
yani
Ahmet Haşim'in kafiyeleri...
seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus
bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...
işte hepsi bu kadar... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:36 pm | |
| İMGESİ KENDİNDEN KALIN
orada
bizans
orada
topkapı ve surlar
ve rutubet, aslanım!
şimdiki zamanlarda aklım
geniş zamanlardaki
rehavet!
şiirdik bütün aşkşamları
seninle
saçından bir dal düştü
yüzünün en ıssız yerine
yine sen
ve yine sizlik
sensiz artık bu şehir
faşistanbul! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:36 pm | |
| ISLIK
senin sesinle başlayan bir ıslık
kehribar kokusu kulaklarımda
nasıl bir nargile yakmak bu fitil gibi
sarhoşlukta...
kim bu öldürücü musikinin
güftesini gömebilir kuytuluğun makamına
yalnız hicazdı felaket efem saatlerinde
kimi görsem göz yarası yüzümde,
kimi duysam
senin sesinden ıslak bir ıslık
ve ben artık her şarkıda
kendime vokal yapıyorum,
yüzüm gözüm ıpıslak... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:36 pm | |
| İSMİNİ HATIRLAYAMADIM
Böyle zamansız güneşli,
Umulmadık mavi günlerde
Bir bekleme salonu yalnızlığına bürünüyorum
İliklerimdeki yitik bir aşkı
Sarhoş bir unutkanlığa ilikliyorum
sanki şiirini bilmediğim bir fransız akşamında
Kaldırım taşlarını sayıyorum kalbimin
Ömrümde ayak izin
ve ben ne zaman kiminle sevişsem
Hala seni aldatıyorum.... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:37 pm | |
| İŞSİZ ŞİİR
bu imkansızlıklar
bu yaralar
hepsi,
hepsi insan işi
sevda diye bağıran yüzün,
bir kitabın en sır satırını
okuyan sesin,
beni bana düşman eden,
ağlamaklı gecelerimin
tek temsilcisi
ve hiçbir yerde şubesi
olmayan yüzün
yani baştan ayağa sen...
bu bakışlar
bu bakır tadı
hepsi,
hepsi insan işi
ve insanın insana ettiği
en yalan yemin: Aşk!
hepsi,
hepsi insan işi... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:37 pm | |
| KARDİYOLOJİ
kalbim bir etten organ sadece
kalbim yüreğim olur,
sen gelince... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:37 pm | |
| KAYIP KENTİN YAKIŞIKLISI
Dokuzunda kayboldu mayıs'ın,
Cesedi bulundu
Onikisinde...
Kaçırıldığında da
Kaybolduğunda da
Ve cesetken de
Yakışıklıydı..
Amcamdı | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:38 pm | |
| KIZIM BERFİN'E...
Berfinim,
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoşgeldin.
(adımın çapraz yazılması kimin
umrunda...
denize düşen yılana öykünür
biraz da...)
bir aralık sızıverdin işte
ömrümüzün en gevrek zamanı...
çıt diyor kırılıyoruz,
öfke kadar saydamız o zamanlar
ve kırılgan
bıçak kadar!
kızım demeyi öğrettiğin için
o tanrısal kokun
ve gülüşündeki baban için
ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk
yarım yamalak aşk kırıntıları
tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda
haritası,
hatta el değmemiş delilikler istiyorduk...
çocuktuk daha
büyümeye direniyorduk,
iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk
ama sızıverdin işte...
bir avuç yeşil gevrek rokaydık,
mayışmamıza bir limon yetecekti...
biz garsonu bekliyorduk,
sen çıkageldin...
hoşgeldin berfinim...
kızım kızgınlığım...
bilmiyorduk daha,
objektiflerin objektif olmadığını,
ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı,
meğer doyurmak çok zormuş
içimizdeki hayvanı...
habersiz geldin, kusura bakma
ortalık biraz dağınıktı...
şimdi hemen toparlarız sanıyorduk,
olmamıştık daha...
işin zor kızım,
hem büyüyecek
hem bizi büyüteceksin...
baban mı var, derdin var kızım...
hoşgeldin kızım,
içimin gülen yüzü, hoşgeldin... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:38 pm | |
| MEVSİMLİK ŞARKI
kanıyor takvimden gamsız ağaçsız
evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar
güvertesinde adresini şaşırmış
kayıp bir nisan yağmuru
ömrümün sol anahtarısın
hazan makamının kapısını açan
ne nisanlar gördüm ben
ilkbahardan kaçarken
bir mızrapa tutunan
ne bileyim ben
böyle bir şeydir herhalde
bir mevsimin şarkısı
ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı...
ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman
ağlamayı bir de,
şarkıya söz yürür,
yeşile aldanır suyun kudreti
ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın
bana kalırsa sen,
ömrünün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:39 pm | |
| NİSANLIK ÖLDÜ MÜ?
koşulacak bir sancı gibi inceden
genceden aktım geceye
ihtiyar sokaklarda acemi lambalar
ve ıslak bir ışık ilkbahara
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa...
çocuklar bulmuş, getirdiler
kanadı kırılmış bir nisan yağmurunu
nisan'ın kuyruğuna teneke bağlar mı insan,
çocuk olmasa?...
aşk şakasını kaldırır mı insan,
çocuk olmasa...
bir celsede boşanıyor mağrur bir yağmur,
nisanların yenildiği yalancı baharlarda...
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa ! | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:39 pm | |
| ÖMRÜM ÖMRÜM
mum yanar
mum ışıldar
kendileri yoktur, gölgeleri oluşur
ferinden korkulsa da rahmetin
yenilmez toprağa can katmanın kudreti
bir ömre kaç hayat sığar görülecektir...
mum aydınlar
mum sınar
ayrılık acısı kadar seversin
ve sevmenin coşkusu kadar koyar insana
aşk sözcüğünden ayrılmak
mum yaralanır
mum sürer
kem söz sahibini sürükler
son çağındır artık
gövdende birikir
senden eriyen parçalar
mum biter
mum söner dibine hayatın
işte yaşadığım dediğin
bir mum ömrüdür
eren
ve
eriten kendini... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:39 pm | |
| ÖYLE BAKMA ÇÜNKÜ...
güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden
dünyaya,
hayret, hasret ve biraz da
bayat bayram şekeri kederiyle bakan,
aklı canbaz, yanağı al,
sesi çilek aroması
bir çocuk oturuyor
gözlerinde... | |
|
| |
Admin admin
Mesaj Sayısı : 974 Yaş : 32 Nerden : Çanakkale ruh hali : Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 01/10/08
| Konu: Geri: Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri Çarş. Ekim 22, 2008 11:40 pm | |
| PASTIRMA YAZI
böyle zamansız güneşli,
umulmadık mavi günlerde
bir bekleme salonu yalnızlığına
bürünüyorum...
iliklerimdeki yitik aşkı
sarhoş bir unutkanlığa ilikliyorum...
sanki şiirini bilmediğim
bir fransız akşamında
kaldırım taşlarını sayıyorum kalbimin...
içimde ayak izlerin,
aylak bir yaz geçiyor avuçlarımdan...
ve ben ne zaman,
kiminle sevişsem,
hâlâ seni aldatıyorum! | |
|
| |
| Yılmaz Erdoğan Hayatı Ve Eserleri | |
|