Vazgeçmeyi Bileceksin
Derinden sevip sevilmek istiyorsan, seni büyülemeyen anlamsız varlığı yokluğu bir şey ifade etmeyen öylesine ilişkilerden vazgeçmeyi bileceksin… Aşk istiyorsan acıyı, özlemin yakıcılığını kabul edeceksin. Büyük bir kaybedişin her zaman kapının eşiğinde pusuda beklediğini bileceksin. Derin bir ilişki istiyorsan şayet seni koruduğunu düşündüğün bütün zırhlarından kurtulup zarar görmeyi göze alacaksın. Büyük riskler yoksa büyük aşklarda yoktur çünkü...
Seni doyuracak, kimliğine uygun düşecek seni mutlu edecek bir iş yaşamı istiyorsan idare edip gittiğin işten vazgeçeceksin. Kendini dinlemek kendinle baş başa kalmak istiyorsan kalabalıklardan vazgeçeceksin. Koyu karanlıklara benzeyen yalnızlıklara katlanmayı bileceksin bazen de...
Sıradan hayatına anlam katamayan, varlıklarıyla seni ileriye taşıyamayan arkadaşlardan uzak durmayı bilirsen eğer, can dostlar edinmenin kapısını aralayabileceksin… Yanlarında yürekten gülemediğin insanlar arkadaşın değildir çünkü Ve de senin bulunman gereken yer orası değildir. Bir kente sığamıyorsan eğer serüvene atılmaktan çekinmeyecek ve o kentin sana sunduğu küçük avuntulardan vazgeçmeyi göze alacaksın...
Seni doyurmayan, hatta ayak bağı olan, ancak belli güvenceler sunan bir ilişkin varsa oturup düşüneceksin sıradanlığa devamı, yoksa aşk mı? Aşk’sa eğer yanıtın koyacaksın noktayı, göze alınması gereken ne varsa göze alarak...
Doğayla baş başa, yalın, bohem, kafana göre bir hayat istiyorsan eğer, çoğunluğun peşinde ömür tükettiği dünya nimetlerinin çoğundan vazgeçmeyi bileceksin.
Ve bir şeyi asla unutmayacaksın, Sadece senin için anlamı olan anlamlıdır! Velhasıl, anlamı olan bir hayat istiyorsan, bir şeylerden vazgeçmeyi bileceksin Ve vazgeçmedikçe de kazanamayacağını da…
alıntı