Erken gelen herşeyin çabuk kaybedildiğini biliyorum.
Bu yüzden bunca sene hasreti içime hapsedip bekledim,şimdi zamanı geldi,seni arıyorum.İnsanlığa dağıtılmış her acıdan kendime düşen payı alıp bir köşeye çekildim.Üstüme birde insan olmanın dayanılmaz acizliği verildi.Herhangi bir sevgiliye gitme diyebilecek kadar bile hükmedememek,bir nefes sonrasında olacakları kestirememek ve bir türlü duygularımıza hakim olamamakmış insan olmak.Bazen bir kuşun sesini duyabilmek,bazen saçlarımı dağıtan hafif bir rüzgar,bazen tebessüme değer bulduğum bir an,sen zannettiğim aslında sen olmayan...Tüm bunların sen olmadığını anladıktan sonra senin bu dünya da olmadığın vehminin ucube ve elemli bıraktığı yüreğimi yıkıldığı yerden son bir umutla doğrultup,üstüme seni bulmaya çalışırken aldığım tüm yaraların kabuk tutmaz acılarını sarıp,ümit tacirlerinin kirli yalanlarına aldırmadan kendi rotama çevirerek akıl gemimi seni aramaya,keşfetmeye geliyorum.
Bir haber ver,bir ışık yak,bir iz bırak.Bırak ki son bir umutla seni arayayım.Bunca acıdan sonra seni hakettiğim için peşindeyim.Peki ya söylermisin.
Mutluluk sen nerdesin ?
alıntı